Anksiyete bozukluğu hakkında bilmeniz gereken her şey burada! Anksiyete bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgiyi bulabilirsiniz. Sağlıklı bir yaşam için anksiyete- kaygı konusunda farkındalık yaratın.
Yazımızın Konu Başlıkları
Anksiyete Nedir?
Anksiyete, yoğun endişe, korku ve stres duygularıyla karakterize edilen bir psikolojik durumdur. Ani başlayabilir veya zamanla gelişebilir. Anksiyete, yoğun endişe ve korku duygularını ifade eden psikolojik bir durumdur. Anksiyete, halk arasında genellikle “kaygı, panik, evham, vesvese” olarak da adlandırılır. Bu durum kişinin sürekli endişeli hissetmesi, tehlike hissi yaşamasıyla karakterizedir. Kaygının nedenleri genellikle çeşitlidir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Genetik faktörler, beyin kimyasındaki dengesizlikler, travmatik deneyimler ve stresli yaşam olayları anksiyete sorunlarına yol açabilir. Anksiyete bozukluğu ise anksiyetenin daha şiddetli ve sürekli bir formuna işaret eder. Bu durumda kişi normal günlük aktivitelerini sürdüremeyebilir ve hayat kalitesi olumsuz etkilenebilir.
Anksiyete ile anksiyete bozukluğu arasındaki fark genellikle semptomların şiddeti ve sürekliliğinde yatar. Anksiyetenin normal sınırlar içinde olduğunu ancak anormal derecede günlük yaşamı etkilediği durumlarda anksiyete bozukluğu tanısı konabilir.Bu sebeple anksiyetenin belirtileri uzun sürüyor veya hayatınızı olumsuz etkiliyorsa bir uzmana başvurmanız önemlidir. Unutmayın, yanınızda size yardımcı olabilecek birçok destek mevcuttur.
Anksiyete Bozukluğu Nedir?
Anksiyete bozukluğu, bir kişinin sürekli endişe ve korku hissettiği yaygın bir ruhsal durumdur. Anksiyete bozukluğu (kaygı bozukluğu), stres veya korku hissi ve fiziksel semptomlarla karakterizedir. Genellikle normal yaşamı olumsuz yönde etkiler ve gündelik aktiviteleri zorlaştırabilir.
Anksiyete bozuklukları genellikle panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), özgül fobi, agorafobi ve sosyal anksiyete bozukluğu gibi çeşitli türlerde meydana gelir. Anksiyete bozuklularının profesyonel destek alması önemlidir. Psikiyatristler veya psikologlar tarafından uygulanan terapiler ve ilaç tedavileri genellikle anksiyetenin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Kişiye özel tedavi planları ile anksiyetenin üstesinden gelmek mümkündür.
Hayatınızın mutluluğu düşüncelerinizin kalitesine bağlıdır.
Marcus Aurelis
Anksiyete Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Anksiyete (kaygı) bozukluğunda kişi, genellikle zihin ve beden birbirinden bağımsız hareket ediyor gibi hisseder. Anksiyete bozukluğunun belirtileri genellikle psikolojik, duygusal ve fiziksel olarak ortaya çıkar. Bu nedenle yoğun anksiyete yaşayan kişilerde çeşitli belirtiler görülebilmektedir.
- Gergin ve huzursuz hissetmek
- Kalp atışında artış yaşanması
- Hızlı solunum ( hiperventilasyon) ve yer yer öksürük
- Aşırı ve ani terleme
- Titreme
- Halsiz ve bitkin hissetme
- Endişe ve korku dışında hiçbir olaya veya duyguya odaklanamama
- Uykusuzluk
- Gastrointestinal sorunlar
- Kişiyi etkileyen olay veya ortamdan kaçınma dürtüsü.
- Nefes darlığı
- Ağız kuruluğu
- Mide bulantısı
- Kas krampları
- Baş dönmesi
Önemli bir uyarı olarak yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi birini ya da daha fazla belirtiyi yaşıyorsanız önce mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurarak altta yatan herhangi bir hastalık durumu olup olmadığından emin olunması gerekir. Yapılan test ve muayeneler sonucunda herhangi olumsuz bir sağlık durumu olmadığı kesinleştiğinde anksiyete (kaygı) bozukluğu ihtimali üzerinde daha fazla durulabilir. Uzmanlar doğru teşhisi koyarak uygun tedaviye başlamanıza yardımcı olabilirler.
Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi Var Mı?
Anksiyete tedavisinin sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi için öncelikle hastanın kaygı bozukluğunun tetikleyicileri ve ortaya çıkış biçimi tespit edilmelidir. Anksiyete bozukluğunun tedavisi için en yaygın yöntemlerden biri psikoterapidir. Bir psikologla çalışmak, anksiyetenin kökenini anlamaya ve daha sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmeye yardımcı olabilir. Terapi seansları sırasında Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) teknikleri kullanılır ve kaygının kontrol altına alınması için önerilerde bulunulur.
Bazı durumlarda, anksiyete bozukluğunun (kaygı bozukluğu) tedavisinde ilaçlar da kullanılabilir. Ayrıca bazen ilaç tedavisi de gerekebilir ve bu durumda psikologlar, psikiyatrlarla işbirliği yaparak uygun bir tedavi planı oluştururlar. Ancak, ilaç tedavisi genellikle psikoterapiyle birlikte uygulanır. Ancak daha hafif vakalarda ilaç kullanılmamaktadır.
Anksiyete bozukluğu(kaygı bozukluğu) olan kişiler için destek önemlidir. Aile ve arkadaşların anlayışlı ve destekleyici olması, kişinin iyileşme sürecinde büyük bir fark yaratabilir. Anksiyete bozukluğuyla mücadele eden herkesin profesyonel yardım araması ve uygun tedavi yöntemlerini keşfetmesi önemlidir.
Anksiyete bozukluğu, tedavi edilebilir bir durumdur ve erken müdahale ile semptomların hafifletilmesi veya kontrol altına alınması mümkündür. Bu nedenle, anksiyete belirtileri yaşayan kişilerin bir psikologla görüşmeleri ve uygun tedavi seçeneklerini araştırmaları önemlidir. Unutmayın, profesyonel yardım ve destekle anksiyete bozukluğunu yönetmek mümkün olabilir. Dilerseniz anksiyete bozukluğu ile ilgili terapi hizmeti için ‘İLETİŞİM’ sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.
Anksiyete Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Anksiyete (kaygı) bozukluğu zamanla kendiliğinden düzelen bir rahatsızlık değildir. Eğer tedavi edilmezse kişinin günlük hayatında giderek artan işlevsellik kaybına neden olur. Bunlar arasında uyku sorunları, sindirim problemleri, odaklanma güçlüğü, panik ataklar ve sosyal ilişkilerde zorluklar yer alabilir. Kişinin yaşam kalitesinin düşmesine aynı zamanda sosyal ilişkilerinin zayıflamasına sebep olur. Ayrıca tedavi edilmeyen anksiyete (kaygı) durumu depresyon riskini de artırabilir. Anksiyetenin altında yatan nedenler ve belirtiler göz ardı edildiği sürece kişi daha fazla mental sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir. Bu nedenle anksiyete bozukluğunun ciddi bir durum olduğunu unutmamalıyız. Tedavinin erken dönemde başlaması, belirtilerin hafifletilmesine ve uzun vadeli sağlık sonuçlarına olumlu katkı sağlamaya yardımcı olabilir.
